Gebeliğin beşte birinde kanama görülmesi rastlanan bir durumdur. Gebelikte kanamanın çoğu ilk iki ay içerisinde sonuçlanır. Ancak yaklaşık olarak dört buçuk ay kadar devam eden kanamaların devam etmesi normaldir. Ancak bilinmesi gereken yirminci hafta sonlarında artık kanamanın durması gerektiğidir. Gebelikte kanama nedeniyle kaybedilen gebelerin sayısı oldukça çoktur. Bir gebelikte kanama nedeniyle bebek hayatına da son verilebilir. Gebelikte kanamanın olması halinde geçici bir durum olarak görülebilir ve bu durum fizyolojik olarak değerlendirilir. Genellikle bebeğin rahim yatağına yerleşmediği nedeniyle kanama meydana gelebilir. Gebelikte kanama ilk bebeklerde daha çok görülebilir. Anne bebeğin üzerine adet görebilir, bu durum normal görülebilir. Kanamanın fazla olması halinde veya parçalar düşmesi gibi durumlard, a şiddetli karın ağrısı gibi işaretler ile acil olarak doktora başvurulması gerekir.

Gebeliğin ilk iki buçuk ayında meydana gelen kanamaların düşük tehlikesi ile meydana geldiği kabul edilir. Ancak her kanama düşük ile sonlanmaz. Gebede meydana gelen aşırı ağrılar ve kanamalar düşük tehlikesini çoğaltır. Gebelikteki annenin yaşının da kanama olması üzerinde etkileri vardır. Bazı gebeliklerde ise görülen kanamalar dış gebelik veya diğer sebeplerden dolayı kanama olarak görülmesine sebeptir. Dış gebelik sonucu görülen kanama vajinal kanama olarak belirtilir. Dış gebelikte kanama kasık ağrısı ile kendisini belli edebilir. Bu durumda erkenden doktora başvurulduğu takdirde tedavisi mümkündür. Çok ilerlemiş dönemde şiddetli karın ağrısı, iç kanamalarda meydana getirebilir. Bu durumda is, e gebe olan kişi acilen ameliyata alınarak gebelik son bulabilir.

Üzüm taneleri diye bilinen kanama çeşidi vardır. Genellikle ağrılar olmayıp, çok sayıda parçalar düşerek kanamalar meydana gelir. Böyle durumlarda ise genellikle ilaç tedavisi kullanılarak, gebeliğin boşaltılması yeterli olacaktır.

Gebeliğin içerisinde meydana gelen iç kanamalarda tehlikeli olan kanama ise Plasenta previa denilen kanama durumudur. Bu durum da bebeğin rahim ağzına yakın ya da tam olarak kapanması halidir. Bu durum genellikle otuz beşinci haftalarda kendini belli eder. Bu dönemde gebeliğin duvara incelmiş olup, açılma başlamıştır. Bu sebepten dolayı Plasenta yerinden ayrılarak, kanamaya sebep olabilir. Bu durumda doğum yapmış ileri yaştaki gebelerde ya da sezaryen ile doğum yapmış kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir. Böyle durumlarda gebeliğin devam etmesi için, annenin yatak istirahati yapması gerekir. Rahim ağzını engelleyici ilaçlar kullanması sağlanır ve bu şekilde gebeliğe devam edilir. Annenin hayati tehlikesi ne yol açar ise gebelik sonlandırılır. Bu durumda bebek sezaryen ile alınır.

Bir başka kanama ise doğum zamanının son anlarına yakın zamanlarda görülen ve halk arasında doğum nişanesi olarak da bilinen kanama şeklidir. Bu durumda gebede meydana gelen sümüksü, kanlı bir akıntı olur. Bu durum doğdum başladığının habercisidir. Böyle durumlarda gebe kalan kişi acilen doktora gitmesi gerekir.

Anne adaylarının unutmaması gereken en önemli şey ise düşecek olan bebeğin içeride tutulması mümkün değildir. Gebelik esnasında oluşan iç kanamalarda unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta ise anne hayatının her şeyden daha önemli olduğudur. Gebelikte kanama olmasının önemli sebeplerinden bazıları anne adayında yüksek tansiyon olması, sigara kullanımı, karına darbe alınması ve vücudun gereksiz yorulması gebelik esnasında annede kanama olmasına sebep olabilir. Ayrıca hamilelikte iç kanama sebebi ile birçok anne adayının hayati tehlike altında olduğu dönemler bu dönemlerdir. Bunlar bir anne adayında meydana geldiği ve belirtileri olmadığı zamanlarda anne adayı bunu fark edemeyip, iç kanama yaşar. Bu durumda annenin hayatının tehlikede olduğu ve acilen müdahale edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Gebeliklerde hamilelik sonlandırılır. Anne adayının sağlığı her şeyin üzerindedir.

0 Yorum Yapılmış "Hamilelikte İç Kanama"
Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin