{ "title": "Adet Kanaması", "image": "https://www.kanama.gen.tr/images/adet-kanamasi(1).jpg", "date": "19.01.2024 13:09:32", "author": "ali haydar şahin", "article": [ { "article": "Adet Kanaması, 9-12 yaşları arasında başlayan ve ay başı, hayız hali veya regl dönemi olarak adlandırılan dönem ile başlayan ve genellikle yirmi beş ile otuz gün arasında süre ile tekrar eden her sağlıklı kadının yaşadığı doğal bir döngüdür. Âdet kanaması en az 3 en fazla ise 15 gün sürmektedir. Bu süreden az ve daha uzun süren kanamalar âdet kanaması değil başka bir rahim veya yumurtalık hastalığına bağlı olarak ortaya çıka kanamalardır. Det kanamasında en az dokuz yaş olan alt yaş grubu çağımızda yedi yaşına kadar gerilemiştir. On iki yaş olan üst sınır ise genetik özelliklere göre farklılık gösterebilmekte ve on beş yaşını bulabilmektedir. On beş yaşına gelmiş ve âdet kanaması yaşamamış olan genç kız kadın hastalıkları uzmanına zaman geçirmeden başvurmalıdır.

Gebelik durumu söz konusu olmayan kadınlarda her ay yumurtalıklar çatlayarak yenilenir ve bu yenilenme sırasında ortaya çıkan eski dokular çatlayan yumurtalıklarda meydana gelen kan ile vajina yolu ile dışarıya atılır. Yumurtaların yenilenme sürecinde meydana gelen bu kanamada kanın rengi koyu kırmızı ve kokuludur. Det kanamasında gelen kan pıhtılamamıştır ancak rengi normal kan rengine göre oldukça koyu bazen siyaha yakın durumdadır.

Det kanamasında vajinadan dışarıya atılan kanın rengi koyu ve kıvamlı olduğu için genellikle halk arasında necis ve pis olarak görülmektedir ancak adet kanı herhangi bir mikrop veya virüs içermemektedir. Det kanamasında gelen kan miktarı gün sayısına göre farklılık gösterebilir. En az üç ve en fazla on Bey gün olan kanamadan en az miktar yarım çay bardağı ve en fazla miktar bir çay bardağını geçmemektedir.

Det kanaması uzun günler sürse daha sürekli olarak kan akma durumu söz konusu değildir. Kanama genellikle damla şeklinde gerçekleşir ve ayakta olma durumda daha fazla kanama meydana gelir. Kanamanın zamanı gece veya gündüz fark etmez ve âdet kanaması süresi boyunca aralıklar ile sürekli olarak devam eder. Det kanamasının tamamen kesilmesi durumu kadında gebeliğin veya menopoz döneminin başlaması ile ilgilidir. Gebeliğin anlaşılmasındaki temel şart âdet kanamasının durmasıdır. Düzenli olarak adet gören bir kadın hamile olup olmadığını adet gününün geçmesi ile hesaplamaktadır. Hamilelikte adet dokuz ay boyunca kesilmekte ve bebek anne rahminde bu kan ile beslenmektedir. Menopoz da ise kadım artık doğurganlık özelliğini tamamen kaybeder ve yumurtalıklarda artık çatlama ve doku yenilenmesi meydana gelmez. Menopoz genetik özelliklere de bağlı olarak ülkemizde genellikle 45 ile 50 yaşları arasında gerçekleşmektedir.

Det kanaması süresinde kadın veya bakire olan genç kızın dikkat etmesi gereken en önemli husus hijyendir. Kadın hastalıklarının oluşmasına neden olan vajinal bölgenin bu dönemde temiz tutulması ve kullanılan ped veya havlunun sürekli olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Uzun süre kullanılan ve sürekle olarak kadının iç çamaşırı içinde bulunan pedler kadın hastalıklarına, rahim ağzı kanserine, idrar yolu ve yumurtalık iltihaplanmasına, rahim ve vajinal mantarın oluşmasına neden olmaktadır. Bunların yanı sıra âdet kanamasının yaşanıldığı dönemde cinsel ilişkiye girmek kanın akım yönünü değiştirerek kirlenmiş olan kanın tekrar rahime dönmesine neden olmakta ve rahim hastalıklarına yol açmaktadır. Adet döneminde cinsel ilişkiden kaçınılması hem erkek için hem de kadın için oldukça önemlidir.

Det kanaması yaşanılan dönemlerde ortaya çıkan sancılı âdet kanaması yani dismenore âdet kanaması gören kadınların yarısından fazlasında görülmektedir. Bu sancı oldukça doğal olup görülmesi de olağan bir durumdur. Kanamayı kontrol altında tutmak isteyen rahimde meydana gelen kasılmalar bu ağrı ve sancılara neden olmaktadır. Bu sancılar karnın alt kısmında ve kasıklarda sıklıkla hissedilmektedir. Sancılı âdet kanamasının engellenmesi için bazı tedbirler almak mümkündür. Bu tedbirlerden bazıları ayakları ve karın bölgesini sıcak tutmak, adet dönemi başlangıcında asitli ve alkollü içeceklerden uzak durmak ve ağrı hissedilen bölgeye masaj yapmak olarak sayılabilir.
" } ] }